16 Ocak 2012 Pazartesi

müzik,müzik veya müzik?

Çoğu zaman farkındalık yakalamakta zorlanırım.yaygın bir problem olsa gerek,aksi takdirde hayat bu denli acınası olmazdı diye düşünüyorum.böyle geniş bir açıyla başladığıma bakmayın hayatın sırrını vermeyeceğim."a bitter sweet life" filmini izleyenler anlatacağımı daha iyi anlayacaktır.filmde esas oğlan,takip ettiği kızın onu kandırdığını farkedip arabayla fena bir dönüş yapar.ordaki aydınlanmayı bizzat yaşadım işte.

İngilizce kursuna gidiyordum,öğretmen gerçekten kaliteliydi mesleğinde.her sınavda essay konuları çok orijinal olurdu.konulardan biri "neden müzik dinleriz?" idi.ilk önce "oh mis" desemde bir anda u dönüşü oldu kafamda.yazacak zilyon tane şey olmasına rağmen rahat bir beş dk kağıtla bakıştık."neden müzik dinleriz?".bu hem basit hem de çok komplike bir sorudur.o gün sınavda ne yazdığımı bile hatırlamıyorum.

Bir söz vardır "ne hissedersen öyle düşünürsün,ne düşünürsen öyle hissedersin" diye."hissetmek" kısmını müzik dinlemek olarak varsayalım.inanın sırıtmıyor.demek ki müzik düşüncemizmiş.hem de öyle bir düşünce ki,bir durumu etkileyebilecek yüzlerce şeyin arasında en kalıcı etkiye sahip olanı.kendinizi deneyin.bir filmin etkisinden mi daha çabuk kurtuluyorsunuz yoksa bir şarkının mı?

Müzik dinlerken, kendini ulaşmaya korktuğun hayallerin içinde bulabilirsin.Müzik dinlerken,o sakin öfkeni paylaşacak sigarayla beraber üçüncü bir kişi uzanır yatağına.Müzik dinlerken,seni acıtır da ağlatır da ama yanlız olmadığını hissedersin,artık sırtından iteleyen bir dost vardır orda görürsün.Müzik dinlerken sevgili arkadaşım,hergün yürüdüğün o yollarda aniden şeytan dürtmüş gibi kıvraklaşırsın,ha sonra da insanları deli görme zevkinden mahrum edebilmek için hareketi kamufle edersin.

Müzik,düşüncelerimiz kadar sonsuzdur.lisede olasılık öğrendiğinde,nota sayısının kısıtlı oluşundan dolayı ilerde bir gün şarkıların kısır döngüye bağlayacağını idda eden ben,şimdi kendimi biraz da olsa yalanlıyorum.en azından umudum var.umutsuzluğumun sebebi 2000 yılından sonraki müzik anlayışını hiç bir zaman benimsememiş olmamdır.lise hayatım boyunca sabah akşam türk sanat müziği dinlemiş bir insanım.özellikle matematik çalışırken Zeki Müren dinlemeyi severdim.Türk sanat müziğindeki ezgiler,sazlar,sözler ve bunların uyumu kelimlerle anlatılamaz.haliyle müzik dinlerken aşırı seçici olmaya başladım.2000'den sonraki müzikleri  çok sevgili ergenliğimin hatıraları olarak sevdiğim için objektif yaklaşmamı zorlaştırıyor.ama arkadaşlar kendinizi kandırmayın.iki gün sonra unutacağınız şarkıları dinlemek için kendinizi zorluyorsunuz.herkese dost demeyin.dinleyici pozisyonu önemlidir.biz yön veririz,olabildiğince....


 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder